19 Ağustos 2010 Perşembe

Girandola



İsmi karamelli dondurma olan bir blogdan teknolojik gelişmeler yada da futbolla ilgili içerik girmem beklenemezdi herhalde.
Ben de blogumun o ağızları sulandıran ismime yaraşır, şahsen şekilde ağzımı sulandıran lezzetleri mekanları paylaşmak isterim.
Zira, dışarıdan bakıldığında pek belli olmasa da, yemek için yaşayan ben, ömrümün geri kalanını güzel tadlara adamaya kararlıyım. Bu dünyada başka ne için yaşanır ki!!

İşte tam bu nedenden mütevellit, "karamelli dondurma"ya da atıfta bulunaraktan GIRANDOLA diyorum...
Gidenler bilir.. Gİrandola dondurmasını yedikten sonra o lezzeti unutmak pek mümkün değildir.
Sanırım yıl 2009 du Girandola ilk şubesini Arnavutköy'de açtığında. Evime giderken sürekli önünden geçtiğim için dikkatimi çekmişti. Ama nedense "bir durup da deneyeyim demedim" ta ki, teyzem bana oradan bahsedene kadar.
Teyze tavsiyesinden sonra soluğu Girandola'da aldık Engin'le.
Engin, o zamanki sevgilim, şimdiki sevgili eşim...
Çok küçücük bir dükkana, olabilecek en şeker şekilde sığışmıştı. Daha dondurma dolabına ilk bakışta gözlerim faltaşı gibi açıldı. Bugüne kadar Türk milletinin alışık olmadığı ama Avrupa'nın dörtbir yanını sarmış İtalyan dondurmacı dükkanlarında ağzımızı sulandıran dondurmalar tam karşımdaydı.Tabiki ki karamelli çeşidi eksik etmeden gözüme güzel görünen ilk birkaç çeşidi afiyetle denedim.
Elmalı tarçınlı, kabaklı, sütlü, taze çilekli, kazandibili.... daha bir sürü..
Gerçekten çok iyiydi. Ağzının tadını az çok bilen bir insan olarak ben 10 üzerinden 9 veriyorum Girandola'ya ve sürekli yeniledikleri tatlarını takibe devam ediyorum.

Bu arada bu muhteşem dondurmacı artık Caddebostan'a da açıldı. Cadde sakinlerine duyrulur!!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder